blog sözlük itiraf

#blog sözlük sırala başlıkta ara
/ 148
  • Mesajlara bilerek bakmıyorum.
    Çevremdeki kimseyle iletişim kurmak istemiyorum. Buna mecbur olmak beni çıldırtıyor.
  • (bkz: headache)
  • kandil niyetine oruç tuttum bugün. Yalnız 2 hafta sonra ne halt edeceğimi bilemiyorum. Belki ramazan ayının kolaylığı gelir de rahatça geçer. Acıkmadım ama susuzluk zorladı beni.
  • T. K. (37), akşam yemeğinin ardından camide imamın kandil va'zını dinledikten sonra eve gelip dini bir vecibeyi daha ifa etmek üzere diyanet tv'den mustafa cihat'ın ilahilerini açtı, dinlemeye koyuldu.

    belki ekran karşısında o new-age ritmik ilahilerin coşkusunda sızıp gidecekti ama olsundu. T. K. (37) 'de, bir kandil akşamını daha dolu dolu geçirmiş olmanın gönle dokuduğu o tarifsiz huzur vardı. Uyuyordu; uyumuştu.

    (bkz: beraat kandili)
  • Günüm hiç kandil tadında geçmedi. Gittim biraz önce de barış akarsu'nun gözlerin şarkısını dinledim. Neden yaptım bilmiyorum ama ruh halimi mahvetti. Üzülüyorum ama neden üzüldüğümü bilmiyorum. Bir daha geri gelmemek üzere biseyi kaybettim ve bunun acısını yaşıyorum. Sanırım.
  • Etraf sıçtım mavisi oldu mu bilmem ama açık sıçtım mavisi bana göz kırpıyor. Koyu sıçtım mavileri sizlere uğramasın sayın sözlük kullanıcıları.
  • Sinirlendim biraz. Cunku her sene oldugu gibi yine hali vakti yerinde olan, iscilerin halinden zerre anlamayan kisiler, arkadaslarim, unlu kisiler vs. isci bayramindan dem vurmuslar. İlahi ya. Neyse.
  • Kara sinek beniiiim!
    Espirisini açıklayan sözlük kullanıcısı der ki: burada kara murat benim gibi bir giriş yapmaya çalışmıştım. Dıdımtısss.
  • Eski sevgilimden sınavları bahane ederek ayrılmamın asıl sebebi başka birine aşık olduğumu düşünmemdi. Yalan söylemenin ve terk etmenin cezasını şu an çok ağır ödüyorum.
  • Boydan boya sırt fermuarı olan bir tulum giydim. İnsan fermuarı çekemeyince anlıyor ne kadar yalnız olduğunu hajdjajjskaka

    Edit: yine yazım hatası yapmışım, hiç editlemediğim bir girdim var mı acaba ya:(
  • buradan kime sesleneceğimi tam olarak bilmiyorum ama lütfen evimizin etrafını rahat bırakın artık, biz mahallecek yolundan da kaldırımından da memnunuz neden sürekli bir şeyleri değiştiriyorsunuz? yıldım..
  • ders çalışamıyorum.
    Zaten ders çalışmayı da sevmiyorum.
  • Bazi seyler icin gec kaldigimi hissediyorum. Aslinda hissetmekten de ote, gec kaldigimi biliyorum.
  • intravenozask ile aynı kaderi yaşayacağım. Gelecek cumartesi son okul kursum. Çok üzülüyorum. kapatmayın be şu kursu hocam. iki üç hafta daha ver.
  • Biriyle tanıştım, ama diğer şahs-ı muhteremi unutamıyorum, o bunu bilmiyor. Ne yapacağım sözlük?
  • Bazen bir konu canımı sıktığında o konuyla ilgili düşünürken kendimi bir noktaya boş boş bakarken buluyorum. Sonra ben Bir şeye canımı sıkıyordum neydi o diye düşünüyorum. Düşünme işte. Unutmuşsun ne güzel. Huzurun tadını çıkar değil mi? Değil. İşte can sıkıntımın ne olduğunu hatırlayamazsam da huzursuz oluyorum. Böyle mideme bir sis oturuyor sanki. Unutmuşsun işte. Bırak unuttuğun yerde kalsın. Hatırlamaya çalışırken de huzursuz oluyorum hatırlayınca da. Aman beee.
  • Instagram'daki önerilen kişilerden başka birine ulaştım. Ne alakaysa artık birbirlerini tanıyorlarmış. Ulaştığım diğer kişi de benim "diğerleri" diye tanımladığım gruptan biri. Sonra onun fotoğraflarına bakarken bir de ne göreyim? Gebze'de gördüğüm bir başka kişiyle arkadaş çıktılar.

    Yahu, vallahi kafayı yiyeceğim en sonunda. Sanki bütün hepsi birbirini tanıyor ya da birbiriyle sevişmiş yatmış bir haltlar yemişler de ben hepsinden kaçmış ve yalnız kalmışım gibi hissediyorum. Ki öyle de.

    Bunun ne faydası var biliyor musun Sözlük? Geriye bakınca daha az keşke bırakmış oluyor insan. Zararı da var tabi: Yalnız olmak.
  • Sanmak, sarmak ve usanmak.
    Olacak sanıp, sarıldığının senden usanması sınavı.
    Geçecek sanıp, sınandığınla olan savaşı,
    Savaşmaktan usanmak.

    Usanmak iyi mi, kötü mü usanmak? Karar veremiyorum. Sarılmak iyi bir şey ama, sarılmayı özledim.
  • kalabalık olmayan zamanlarda sokağa çıkmaktan korkardım. Sonra büyüdük. Benimle birlikte on milyonlarca insanla birlikte. İstediğimiz vakitlerde sokağa çıkabilir hale geldik. Sonra çok sevdim. Kalabalık olmayan zamanlarda sokağa çıkmayı. Gecenin bir vakti. Sabahın körü. Kimsesiz karanlıkların kalabalıklaşmasını seyrettim. Kimi zaman dahil de oldum. Gün doğumları karşıladım. Sakinliği günün telaşına uğurladım. Daha az korkmaya başladım. Çünkü korkuya yer kalmadı ruhumda. Çok üzüldüm. Çok sevindim. Ve birtakım başka şeyler. Bütün alanı kapladı. Belki de tekrardan. Kalabalık olmayan zamanlarda sokağa çıkmaktan korkmak istedim. Başaramadım.

    Dördü kırk geçe çıktım evden. Doğuya doğru yürüdüm. Yürüdüm. Kendi imkanlarım ölçüsünde. Güneşi daha erken görme isteğine engel olamadım. Bazen karanlığa duyulan nefret. Doğuya sürükler. Daha da doğuya hatta. Bütün ömür boyunca tek bir ışınlanma hakkı olsa. Bir karanlıktan herhangi aydınlığa ulaşmak için feda etmeyi göze aldırabilecek kadar nefret. Ve uzun süre sonra nefreti hissetmek. Sevmemekte kalmalı her şey. En kötü ihtimalde. Nefret dediğin karanlık. Karanlığın yol açtığı nefret. Hissetmemek.

    Beş buçuğa doğru ortalığın yeterince aydınlandığına ikna oldum. En yakınımdaki kaldırım taşına oturdum. Bir sigara sardım. Aniden ışığa maruz kalan gözlerime dumanın şokunu da ekledim. Bir miktar ağladım. En son ne zaman gözyaşları içerisinde bir günü karşıladım ki diyerek. Bu durumu o kadar da umursamadım. Kalktım yoluma devam ettim.

    Beşi kırktan fazla geçerken. Bir nehir kenarına medeniyetten sonra ulaştım. Bir sandalyeye oturdum. Bir sigara daha sardım. Kibritimi çaktım. Daha tütüne değmeden ateş. Kalabalık olmayan zamanlarda sokağa çıkmaktan korktuğumu hatırladım. Belli belirsiz gülümsedim. Sigaramı yaktım. Telefonumu aldım. Nefret ettiğimi de o zaman anladım.
  • geldimmm sözlükk..
    seviyorum seni ;)

    (bkz: hugs hugs hugs hugs hugs hugs)
    (bkz: ♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥)
/ 148